İntraoperatif nöromonitörizasyon (IONM), cerrahi işlemler sırasında sinir fonksiyonlarını izlemek amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Bu teknik, cerrahın sinirleri koruyarak operasyonu gerçekleştirmesine yardımcı olur ve sinir hasarı riskini azaltır. IONM, elektrofizyolojik cihazlar aracılığıyla sinir iletimini ölçer ve cerrahın anlık olarak sinirlerin durumu hakkında bilgi almasını sağlar. Bu yöntem, özellikle spinal cerrahi, beyin cerrahisi ve bazı ortopedik operasyonlarda yaygın olarak kullanılır.
İntraoperatif nöronavigasyon, cerrahi operasyonlar sırasında, özellikle beyin ve omurilik cerrahisinde, cerrahın anatomik yapıların doğru yerini belirlemesine yardımcı olan bir teknolojidir. Bu yöntem, hastanın preoperatif görüntüleme verilerini (örneğin, MR veya BT taramaları) kullanarak, cerrahi alanı gerçek zamanlı olarak 3D olarak haritalandırır ve cerrahın doğru yönde ilerlemesini sağlar. Nöronavigasyon, cerrahın hassas bölgeleri hedef almasını ve kritik yapıların korunmasını sağlar, böylece komplikasyonları azaltır ve başarı oranını artırır.
CUSA (Cavitron Ultrasonic Surgical Aspirator), cerrahi işlemler sırasında kullanılan ultrasonik bir cihazdır. CUSA, yüksek frekansta ses dalgaları üreterek, dokuları hassas bir şekilde parçalarken, aynı zamanda bu parçalanan dokuları emerek cerrahi alandan uzaklaştırır. Özellikle beyin cerrahisi, karaciğer cerrahisi ve tümör çıkarma işlemlerinde kullanılır. Bu yöntem, sağlıklı dokuları koruyarak, hedeflenen patolojik dokuların güvenli ve etkili bir şekilde çıkarılmasını sağlar.
Tümör ablasyon sistemi, kanserli veya tümörlü dokuları yok etmek veya küçültmek amacıyla kullanılan bir tedavi yöntemidir. Bu sistem, genellikle cerrahi müdahaleye alternatif olarak, minimal invaziv tekniklerle uygulanır. Yaygın ablasyon yöntemleri arasında radyofrekans ablasyonu (RFA), kriyoablasyon, mikrodalga ablasyonu (MWA) ve laser ablasyonu bulunur. Tümörlerin ısı, soğuk veya diğer enerji formlarıyla hedeflenip yok edilmesini sağlayarak, çevre dokulara zarar vermeden kanserli bölgenin tedavi edilmesini amaçlar. Bu sistemler, özellikle cerrahi olarak erişilemeyen veya cerrahi müdahale için uygun olmayan tümörler için etkili bir seçenek sunar.
Ultrasonik kemik kesici sistemi, kemik dokusunu kesmek veya şekillendirmek için ultrasonik titreşimler kullanan bir cerrahi cihazdır. Bu sistem, yüksek frekansta ses dalgaları (ultrason) üreterek, kemik üzerinde hassas kesimler yapar. Diğer kesici sistemlerden farkı, sadece kemik dokusunu etkileyip, çevredeki yumuşak dokulara zarar vermemesiyle öne çıkmasıdır. Ultrasonik kemik kesiciler, özellikle spinal cerrahi, ortopedik operasyonlar ve kafatası cerrahisinde kullanılır. Bu teknoloji, cerrahların daha kontrollü, güvenli ve hassas bir şekilde çalışmasını sağlar.
Elektrokoter sistemi, cerrahi işlemlerde doku kesme ve kanama kontrolü için yüksek frekansta elektriksel akım kullanan bir cihazdır. Elektrik akımı, ısıya dönüşerek dokuyu keser veya damarları koagüle (pıhtılaştırarak) eder, böylece kanamanın durdurulmasına yardımcı olur. Bu sistem, cerrahlara hassas ve kontrollü müdahaleler yapma imkanı sunar.
Torakolomber stabilizasyon, omurganın torakal (göğüs) ve lomber (bel) bölgelerindeki kırık, çıkık veya dejeneratif hastalıkların tedavisinde kullanılan cerrahi bir prosedürdür. Bu işlem, omurga kemiklerini, disklerini veya bağ dokularını stabilize etmek amacıyla metal plakalar, vidalar, çubuklar veya çerçeveler gibi implantlar yerleştirerek omurgayı sağlamlaştırır. Torakolomber stabilizasyon, özellikle omurga yaralanmalarının, skolyozun veya diğer deformitelerin tedavisinde yaygın olarak uygulanır, hastanın omurga fonksiyonlarını korumasını ve ağrıyı azaltmasını sağlar.
Servikal PEEK kafes (Polyetheretherketone), boyun bölgesindeki omurlar arasına yerleştirilen, yüksek teknoloji ürünü bir tıbbi cihazdır. Bu kafes, genellikle servikal omurga fıtığı, dejeneratif disk hastalığı veya omurga stabilizasyonu sağlamak amacıyla kullanılır. PEEK materyali, biyouyumlu, dayanıklı ve röntgenle görünmeyen özellikleri ile tercih edilir. Bu kafes, omurga cerrahisi sırasında, omurlar arasındaki mesafeyi yeniden sağlamak ve stabiliteyi artırmak için disk yerine yerleştirilir.
Servikal titanyum protez, boyun bölgesindeki omurlar arasındaki diskin çıkarılması veya hasar gören omurganın iyileştirilmesi amacıyla kullanılan bir tıbbi cihazdır. Genellikle servikal omurga fıtığı veya dejeneratif disk hastalığı gibi durumlar için tercih edilir. Titanyum, biyouyumlu, dayanıklı ve hafif bir malzeme olduğu için, protezler omurganın normal fonksiyonunu geri kazandırmaya yardımcı olur. Bu protez, omurga hareketliliğini koruyarak ve omurlar arasında stabilite sağlayarak, ağrıyı azaltmayı ve fonksiyonel iyileşmeyi hedefler.
Servikal stabilizasyon sistemi, boyun (servikal) omurgasında stabiliteyi sağlamak ve iyileşmeyi desteklemek amacıyla kullanılan tıbbi cihazlardan oluşan bir sistemdir. Genellikle servikal omurga cerrahisi sonrası, omurga kırıkları, dejeneratif disk hastalıkları veya omurga fıtığı gibi durumların tedavisinde kullanılır. Bu sistem, omurlar arasında hareketi sınırlayarak omurga yapısının düzgün bir şekilde iyileşmesini sağlar. Sistem, vida, plak, çubuk ve diğer implantlardan oluşarak omurganın stabilizasyonunu hedefler.
Anterior servikal plak sistemi, boyun (servikal) omurgasında stabilite sağlamak için ön taraftan yerleştirilen bir tıbbi cihazdır. Genellikle servikal omurga fıtığı, kırıkları veya dejeneratif disk hastalıkları gibi durumların tedavisinde kullanılır. Bu sistem, omurlar arasına yerleştirilen metal bir plak ve vida sistemi ile omurganın ön yüzeyinde stabilite sağlar. Anterior (ön) yerleşim, cerrahi erişimi kolaylaştırır ve omurganın doğal hareketliliğini koruyarak iyileşmeyi destekler. Plak sistemi, omurga arasındaki mesafeyi yeniden sağlamak ve omurların kaymasını engellemek için kullanılır.
Korpektomi kafes sistemi, omurga cerrahisinde, omurga kemiklerinin bir kısmının veya tamamının çıkarıldığı durumlarda kullanılan bir cihazdır. Özellikle omurga tümörleri, enfeksiyonlar, travmalar veya ciddi dejeneratif hastalıklar nedeniyle omurga kemiklerinde kayıplar yaşanması durumunda uygulanır. "Korpektomi", omurga kemiklerinden bir veya daha fazlasının çıkarılması işlemini ifade eder. Bu işlem sırasında, çıkarılan omur yerine metal ya da PEEK gibi biyouyumlu materyallerden yapılmış kafesler yerleştirilir. Bu kafes, omurlar arasındaki mesafeyi yeniden sağlamak, stabiliteyi artırmak ve iyileşmeyi desteklemek amacıyla kullanılır. Kafesler, aynı zamanda omurların kaymasını engeller ve cerrahi bölgenin düzgün iyileşmesine yardımcı olur.
Stabilizasyon revizyon seti, omurga cerrahisinde, daha önce yapılmış bir omurga fiksasyonunun (örneğin, vida veya çubukların yerleştirilmesi) başarısız olması durumunda, bu fiksasyonu yeniden düzenlemek veya düzeltmek için kullanılan tıbbi bir araç kitidir. Bu set, kırık veya deformite sonucu bozulmuş omurga stabilitesini tekrar sağlamak amacıyla revizyon cerrahisi için özel olarak tasarlanmış alet, vida, çubuk ve diğer tıbbi implantları içerir. Omurga stabilizasyonu sağlamak için kullanılan bu setler, cerrahın omurga yapısını yeniden hizalayarak hastanın fonksiyonel iyileşmesini destekler.
TLIF cage ve PLIF cage, omurga füzyon cerrahisinde kullanılan özel implantlardır. Bu implantlar, omurlar arasındaki boşluğu doldurmak ve omurganın stabilitesini artırmak amacıyla yerleştirilir.
TLIF cage: Transforaminal Lumbar Interbody Fusion (TLIF) prosedüründe kullanılan ve bel omurlarının arasına yerleştirilen bir tür kafestir. Cerrah, omurgaya yana bir açıdan yaklaşarak bu kafesi omurlar arasına yerleştirir. TLIF cage, omurga füzyonunun sağlanmasına yardımcı olur ve genellikle kemik grefti ile desteklenir.
PLIF cage: Posterior Lumbar Interbody Fusion (PLIF) prosedüründe kullanılan bir kafestir. Bu yöntemde cerrah, omurgaya arka taraftan yaklaşarak omurlar arasına PLIF cage yerleştirir. PLIF cage, omurga arasındaki disk alanını stabilize eder ve kaynaşma sürecine yardımcı olur. Yine, kemik grefti veya biyolojik malzemelerle desteklenebilir.
Her iki kafes de omurga füzyonunun başarısını artırmaya yardımcı olan implantlardır, ancak cerrahın yaklaşım tekniğine göre yerleştirilme şekilleri farklıdır.
Titanyum mikro plak ve vida sistemi, kafa kemikleri üzerinde yapılan cerrahi müdahaleler sonrası, kemiklerin stabilitesini sağlamak amacıyla kullanılan küçük ve hafif titanyum implantlardır. Genellikle kafatası kırıkları, cerrahi müdahaleler veya travmalar sonrasında kemiklerin birleşmesini desteklemek için kullanılır. Bu sistemde, titanyumdan yapılmış ince plaklar kafatasına yerleştirilir ve küçük vidalarla sabitlenir. Titanyum, biyouyumlu ve dayanıklı bir malzeme olduğu için enfeksiyon riski düşer ve vücut tarafından iyi tolere edilir. Kranial mikro plak ve vida sistemi, kafa kemiklerinin doğru pozisyonda iyileşmesini sağlar ve hastaların daha hızlı iyileşmesine yardımcı olur.
Vertebroplasti, omurga kemiklerinde meydana gelen kırıkların tedavisinde kullanılan minimal invaziv bir cerrahi işlemdir. Bu işlemde, omurga kırığı olan bölgeye, genellikle kemik çimentosu (polimetilmetakrilat - PMMA) enjekte edilerek kemik stabilizesi sağlanır. Vertebroplasti, sıklıkla osteoporoz nedeniyle meydana gelen omur kırıkları için kullanılır ve ağrıyı hafifletmeye yardımcı olur.
Kifoplasti, vertebroplastinin bir türevidir ve aynı amaçla kullanılır, ancak ek olarak omurga kırığı nedeniyle meydana gelen çökmeyi düzelten bir balonla yapılır. İşlemde, bir balon kateteri kırık omurga bölgesine yerleştirilir, balon şişirilerek omurun yüksekliği tekrar artırılır ve ardından kemik çimentosu enjekte edilir. Kifoplasti, omurga deformasyonlarını düzeltmeye yönelik daha spesifik bir tedavi yöntemidir.
Kranioplasti kiti, kafa tasındaki kemik hasarlarını onarmak için kullanılan tıbbi bir araç kitidir. Genellikle kafa travması sonucu oluşan kırıklar veya cerrahi sırasında çıkarılan kemik parçalarının yerine yerleştirilen bu kit, hasarlı bölgenin onarılmasını sağlar. Kranioplasti, kafa kemiklerinin yeniden şekillendirilmesi veya korunması amacıyla yapılan bir cerrahidir.
Kranioplasti kiti, farklı şekil ve büyüklükteki kemik greftleri, implantlar, vida sistemleri ve diğer yardımcı araçları içerir. Bu kitler, cerrahların kafatasını tekrar yapılandırmalarına, stabilizasyon sağlamalarına ve hastanın iyileşmesini hızlandırmalarına yardımcı olur. Kranioplasti genellikle kafa travması, doğuştan gelen anomaliler veya önceki cerrahi işlemler sonucu meydana gelen kemik kayıplarının tedavisinde kullanılır.
Dura tamir yamaları-kitleri, beyin ve omurilik etrafındaki koruyucu zar (dura mater) hasar gördüğünde bu zarın onarılması amacıyla kullanılan tıbbi bir üründür. Genellikle cerrahi müdahalelerde, dura materin yırtılması veya delik oluşması durumunda, bu patch (yama) ile hasar onarılır. Dural repair patch'ler biyolojik (hayvansal veya insan kaynaklı) veya sentetik malzemelerden yapılabilir ve genellikle cerrahların beyin ve omurilik zarı üzerinde koruyucu bir kaplama sağlamak için kullanılır.
Allogreft ürünleri, bir bireyden alınan ve başka bir bireye nakledilen biyolojik dokulardan üretilen tıbbi ürünleri ifade eder. Bu ürünler, genellikle kemik, kıkırdak, deri, damar veya diğer doku türlerinden elde edilir ve tıbbi tedavilerde, örneğin kemik onarımı, yanık tedavisi veya doku iyileşmesi gibi durumlarda kullanılır. Allogreft ürünler, bağışıklık sisteminin reddetmesini engellemek için özel işleme ve tedavi gerektirebilir.
Sentetik kemik grefti, doğal kemik yerine kullanılan yapay materyallerdir ve genellikle kemik iyileşmesi veya onarımı için kullanılır. Bu greftler, biyolojik olarak aktif olmasalar da, kemik dokusunun büyümesini teşvik etmek ve kemik kayıplarını gidermek amacıyla tasarlanmış malzemelerdir. Sentetik kemik greftleri, genellikle kalsiyum fosfat, hidroksiapatit veya biyouyumlu polimerlerden yapılır.
Sentetik kemik greftleri, özellikle kemik hastalıkları, travmalar veya cerrahi müdahaleler sonrasında kemik kaybı olan hastalarda kullanılır. Doğal kemik greftlerine göre daha az enfeksiyon riski taşır ve hastaların kendi kemik dokularından alınacak örneklerin kullanılmasını gereksiz kılar. Bu tür greftler, kemik iyileşmesini destekler ve kemik yapısının yeniden inşa edilmesine yardımcı olur.
Hemostatik ajan, kanamayı durdurmak veya kontrol altına almak için kullanılan tıbbi maddelerdir. Bu ajanlar, kan damarlarını daraltarak, pıhtılaşma sürecini hızlandırarak veya kanın pıhtılaşmasını sağlayarak kanamanın durdurulmasına yardımcı olur. Hemostatik ajanlar, cerrahi operasyonlarda, travmalarda veya kanama bozuklukları tedavisinde kullanılabilir. Örnekler arasında pıhtılaştırıcı tozlar, süngerler, jeller ve spreyler yer alır.
Doku yapıştırıcı, yaraların veya doku hasarlarının birleştirilmesi için kullanılan tıbbi bir üründür. Genellikle sıvı formda olup, yaranın kenarlarını birbirine yapıştırarak iyileşme sürecini hızlandırır. Doku yapıştırıcıları, dikiş veya klips kullanımı gerektirmeden, özellikle küçük kesiklerde, sıyrıklarda veya cerrahi prosedürlerde tercih edilir. Bu yapıştırıcılar, cilt üzerinde pürüzsüz bir kaplama oluşturur ve enfeksiyon riskini azaltabilir. En yaygın örneği "cilt yapıştırıcısı" olarak bilinen cyanoacrylate bazlı yapıştırıcılardır.
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.